-
1 hücum etmek
v. attack, assault, make an assault, storm, rush, assail, charge, fall on, raid, thrust, thrust into, zap* * *assault -
2 hücum etmek
gurmîn--------êrîş kirin -
3 hücum etmek
хэбэнэн, тебэнэн -
4 hücum etmek
a) to attack, to assault, to raid, to charge, to descend on/upon sb/sth b) to mob, to rush -
5 tekrar hücum etmek
v. recharge -
6 hücum
I s\hücum etmek angreifen\hücuma geçmek zum Angriff übergehen3) ( sert eleştiri) heftige KritikII interj\hücum! vorwärts! -
7 hücum
hücum [-uːm] Angriff m (z.B. a Kritik); Attacke f;-i hücumla almak im Sturm nehmen;uçak hücumu Luftangriff m -
8 hücum
-
9 hücum
"1. assault; charge; storming, storm. 2. rushing together, sudden crowding. 3. verbal assault. - botu assault boat. - etmek /a/ 1. to assault; to charge; to rush; to storm. 2. to mob, rush to (a place). -a geçmek 1. to give assault. 2. sports (for players) to take the offensive. - kalesi siege tower, turret. -a kalkmak to spring to the assault. -a uğramak to be assaulted; to be charged; to be rushed; to be stormed." -
10 atak
-
11 kanat
\kanat çırpmak mit den Flügen schlagensağ/sol \kanattan hücum etmek über die rechte/linke Flanke stürmen6) ( fig)\kanat alıştırmak sich einarbeitenbirini kanadı [o kanatlarının] altına almak jdn unter seine Fittiche nehmenkendi \kanatlarıyla uçmak sein eigener Herr sein -
12 atılmak
"to be thrown; to be discarded; to be dismissed, to get the sack" " kovulmak; to rush, to dash; to attack" " saldýrmak, hücum etmek; to break in on, to burst in upon; to begin, to go into" giriþmek, baþlamak
См. также в других словарях:
hücum etmek — saldırmak Küçük bir çakı ile üzerime hücum etti. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
hücum — is., Ar. hucūm 1) Saldırma, saldırı, saldırış Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı. Y. K. Beyatlı 2) Üşüşme, bir yere toplanma 3) ünl. İleri anlamında kullanılan bir seslenme sözü 4) mec. Sert eleştiri … Çağatay Osmanlı Sözlük
tecavüz etmek — 1) saldırmak, hücum etmek Bu adam, canımı sıkacak bazı şeyler söyledi; sonra eliyle tecavüz etti. R. N. Güntekin 2) başkasının hakkına el uzatmak 3) namusa sataşmak Burada kadınlar erkeğe tecavüz ediyorlar. A. Gündüz 4) aşmak, geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
DAGŞ — Hücum etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GAFK — Hücum etmek, vurmak. * Birbiri ardınca cima etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İGARE — Yağma etmek, hücum etmek. * Teşvik etmek. Gayrete getirmek. Acele etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sarmak — i, ar 1) Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek 2) Kuşatmak, çevirmek, ihata etmek Ordu düşmanı sardı. 3) Dolayında yer almak 4) Yayılıp etkisi altına almak, kaplamak Kültür düşüklüğündeki çöküş, yaygın bir hastalık gibi sarar toplumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürümek — nsz 1) Adım atarak ilerlemek, gitmek Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu. H. Taner 2) e Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek Buz dağları güneye yürümüş. 3) Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilğamak — akın etmek, düşmen memleketine sarmak, bağteten hücum etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
atılmak — den 1) Atma işine konu olmak Tembel olanlar her yerden atılır. 2) e Saldırmak, hücum etmek Düşmanın üzerine atıldı. 3) nsz Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
saldırmak — e 1) Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı. H. C. Yalçın 2) Bir şey veya kimse üzerine saldırı yapılmasına sebep olmak 3) den Gemi … Çağatay Osmanlı Sözlük